Haliç’in
Galata yönündeki kıyısında, Unkapanı Köprüsü’nün ayağında bulunur. Mimar
Sinan’ın eserlerinden olan cami, 1578 yılında Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa
tarafından yaptırılmıştır. Cami Balkan ve I. Dünya Savaşları esnasında tamir
edilmeye başlamış, daha sonra onarıma ara verilmiş ve bakımsız, harap bir
şekilde 1938’e kadar kalmıştır. Bu esnada sanat eseri niteliğindeki iç
süslemelerin büyük kısmı yok olmuş ve çinileri çalınmıştır. Tamiratı yapılarak
1941’de yeniden ibadete açılmıştır.
Edirne’deki
Selimiye Camii’nin daha küçültülmüş bir modeli olan caminin iç kısmı kare
şeklindedir. Üzerini örten büyük, mimari açıdan çok ilginç, tek şerefeli bir
minaresi vardır. Kapı ve pencerelerindeki ahşap işçiliği çok dikkat çekicidir.
Mermer minberi ise türünün en güzel örneklerindendir.
İlginç ve
bazı hoş estetik yanları olan bir yapıdır. Altı dükkânlı olduğu için değişik
bir girişi vardır ve yüksekte kalan son cemaat yerinin üstü ve çevresi kapalıdır.
Cami, sonraki Selimiye için yapılmış deneylerden biri olduğu izlenimini verir.
Bu da, sekiz dayanaklı bir plana göre yapılmıştır. Kubbenin çevresinde destek
kuleleri ve sırayla biri büyük, biri küçük sekiz yarım kubbe bulunur. Mihrap
kısmı arkada bir çıkıntı yapar. Minare camilere uygun olmayacak şekilde,
soldadır; bunun nedeni, gerekli yerin denize fazla yakın olmasıdır.