Saint
Benoît Lisesi'nin resmi kuruluş tarihi olarak 1783 yılı gösterilse de
kurumun tarihi aslında 1362'de, henüz bir Ceneviz kolonisi olan
Galata'da başlar. Üstelik başlangıçta, Saint-Benoît Fransız değil; bir
İtalyan kurumudur. Monte-Cassino'daki Benedikten manastırına bağlı
Cenova'lı rahibeler tarafından kurulan Sainte-Marie de la Miséricorde
(Monastère de la Citerne de Péra - Pera Sarnıcı Manastırı olarak da
bilinir) isimli bir manastır, bugünkü kurumun temelini
oluşturmaktadır. Bu dönemin yegâne maddi hatırası, okul girişindeki
çan kulesinden ibarettir.
12 Mayıs 1427 tarihinde Francesco Spinola başkanlığındaki İtalyan
Benetikten keşişlerinin denetimine giren ve ismini San Benedetto
olarak değiştiren kurum, 24 Ekim 1450'de Dom Nicolas Meynet
başkanlığındaki Fransız Benedikten keşişlerinin yönetimine geçmiş ve
böylelikle Saint-Benoît adını alarak bir Fransız kurumuna dönüşmüştür.
Saint-Benoît manastırı, 1540 yılında Fransa Kralı I. François'nın
talebi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın izniyle Fransa Büyükelçiliği
Şapeli olarak kabul edilmiş ve böylelikle diplomatik koruma altına
girmiştir.
18 Kasım 1583 tarihinde Fransa Kralı III. Henri'nin isteği
doğrultusunda Papa XIII. Gregorius, manastırı Benedikten tarikatından
alıp Cizvit (Jésuites) rahiplerine vermiş ve Jules Mancinelli'nin
yönetiminde ikisi Fransız ve ikisi İtalyan toplam dört Cizvit rahip,
kurumu devralmıştır. Saint-Benoît'da ilk eğitim kurumu, manastıra
bağlı olarak yine Cizvit rahiplerin girişimiyle 1583 senesinde
kurulmuştur. 1586 yılındaki veba salgını sırasında çok sayıda
görevlinin hayatını kaybetmesi nedeniyle okul kapanma tehlikesi
yaşamış, ancak Cizvitler kısa sürede toparlanmayı başarmışlardır.
Saint-Benoît, Osmanlı topraklarındaki Cizvit faaliyetlerinin merkezi (maison-mère)
olmuştur.
1610 yılında Saint-Louis adında bir de hastaneye kavuşan kurum, sağlık
hizmetini de 1825'e dek sürdürmüştür. Hastane 1696 yılında yanmış ve
onarımı Marsilya Ticaret Odası üstlenmiştir.
1686 yılında binadaki kilise yanmış, Fransa Büyükelçisi Pierre de
Girardin'in girişimiyle, yeni kilisenin o zamana kadar sadece camilere
tanınmış olan bir ayrıcalıktan yararlanarak kubbeli olarak inşa
edilmesine ve bunların kurşunla kaplanmasına izin verilmiştir.
Fransa'daki iç karışıklıklar nedeniyle Cizvit'ler manastır, okul ve
hastanenin yönetimini, Marsilya'dan yola çıkarak 19 Temmuz 1783
tarihinde İstanbul'a ulaşan Pierre-François Viguier yönetimindeki on
yedi Lazarist rahibe devrederek kurumu terk etmişlerdir. Bu tarih
günümüzde Saint-Benoit lisesinin resmi kuruluş tarihi olarak kabul
edilmektedir. Okulun ilk Lazarist müdürü Antoine Renard'dır.
Başlangıçta sadece Fransız uyrukluları öğrenci olarak kabul eden ve
tamamen yatılı olan okul, 1831 yılından itibaren gündüzlü kısım da
açmış ve Sultan II. Mahmud'un verdiği bir fermanla Osmanlı uyruklu
öğrencileri de kabul etmeye başlamıştır. Yine ilk defa bu tarihte
öğrencilere üniforma giyme zorunluluğu getirilmiştir.
1834 yılında göreve başlamış olan müdür Louis Florent Leleu,
Paris'teki Lazarist rahipler cemiyetine yazdığı bir raporda okulla
ilgili ilk gözlemlerini şöyle aktarmıştır: "İstanbul’da bir kolej
yönetmenin ne kadar zor olduğunu tahmin edemezsiniz. Sık sık çıkan
yangınlar, Levantenlerin kaprisleri ve vefasızlıkları; ama özellikle
de veba, çok ciddî sıkıntılar yaratıyor. Ancak elli öğrenciyi bir
araya getirmeyi başardık; bu koşullarda çok bile. Yine de her şey bu
sayının artacağına ve bu kurumun epeyce gelişeceğine işaret ediyor.
Herkes buradaki çalışmaların tatmin edici, hatta çok başarılı olduğunu
ifade ediyor. Buraya gelişimizin iyi bir etki yarattığı söyleniyor.
Bir fizik ve astronomi dersi ve odasının açılması büyük yankı
uyandırdı. Birçok genç, İstanbul’da bir ilk olan bu derslere kaydolmak
için bana geldi".
Zamanın müdürü Leleu'nün çağrısı üzerine Filles de la Charité
teşkilatına bağlı Fransız rahibeler, 8 Aralık 1839 günü Soeur
Serviragol'ün yönetiminde İstanbul'a gelmişlerdir. Bu kuruluşa bağlı
Bernardine Oppermann ve Louise-Amélie Albertine Tournier isimli iki
rahibe, okula bir de kız bölümü eklemişlerdir. Bu tarihten itibaren
Saint-Benoit kız ve erkek okulları, bir duvarla ayrılmış olsalar da,
aynı binada faaliyet göstermişlerdir. Saint-Benoit böylelikle Filles
de la Charité teşkilatının İstanbul'daki faaliyetlerinin merkezi
haline gelmiş ve buraya bağlı rahibeler daha sonraki tarihlerde Sainte-Pulchérie
Lisesi, Notre-Dame de la Paix (Şişli Lape) Hastanesi gibi kurumlar
yanında, günümüze ulaşamamış olan Taksim Pasteur ve Aynalıçeşme
Gérémia Hastaneleri ile Bebek Saint-Joseph Fransız Yetimhanesi'ni
kurmuşlardır. Aynı dönemde teşkilata ait okul, hastane ve
yetimhanelerin beslenme ihtiyacını karşılamak için Beykoz'da
oluşturulan çiftlik, 1842'den itibaren Polonyalı mültecileri
barındırmaya başlamış ve zamanla Polonezköy'e dönüşmüştür.
19. yüzyılda Saint-Benoît'nın öğrencileri genellikle yabancı ve
levanten hıristiyan ailelerin çocuklarından oluşsa da, zamanla yerli
gayrimüslim çocukların sayısı da artış göstermiştir. Bu dönemde okula
özellikle Ermeni Katolik ve Bulgar Katolik cemaatinin ilgi gösterdiği
görülmektedir.
1841 yılında okula bir de ilkokul kısmı eklenmiş ve aynı yıl Fransa
Dışişleri Bakanı François Guizot'nun maddi desteğiyle 1866'ya kadar
faaliyet göstermiş olan bir matbaa açılmıştır.
1844'te okula bir eczane ve 1862 yılında, halen faaliyette olan bir
dispanser eklenmiştir.
Kırım Savaşı (1853–1856) sırasında Saint-Benoît'daki rahibeler, askeri
hastanelerde önemli yararlılıklar göstermişler ve onlara duyulan
şükranın ifadesi olarak zamanın Bahriye Nazırı okulu ziyaret ederek
önemli miktarda maddi bağışta bulunmuştur. Okulun devlet katında
prestijinin artmasının sonucu olarak, ilk Müslüman öğrenciler 1855
yılında okula kaydolmuşlardır. Bu tarihte okula kayıt yaptıran 3
Müslüman öğrenciden biri Saray Baştabibi'nin oğludur.
Saint-Benoît Lisesi, Bulgar Katolik Kilisesi'nin oluşmasında da önemli
rol oynamıştır. Bu cemaatin liderlerinden Dragan Tsankov 1859–1861
yılları arasında propaganda amacıyla yayınladığı Bılgariya gazetesini,
zamanın lise müdürü Eugène Boré'nin izniyle burada bulunan matbaada
basmıştır. Zaten bu cemaat, kendi kiliselerinin ibadete açıldığı 6
Ocak 1861 tarihine kadar Saint-Benoît'nın kilisesini kullanmışlardır.
Lisenin yakınındaki Eskiparmakkapı Sokak'ta bulunan Sveta Troitsa
Bulgar Katolik kilisesinin bakımından günümüzde de Saint-Benoît'da
görevli soeur'ler sorumludur.
1874 yılında Saint-Benoît'da 86'sı yatılı, 43'ü yarı-pansiyoner ve 1'i
gündüzlü olmak üzere toplam 130 öğrenci bulunmaktaydı.
"93 Harbi" olarak da bilinen 1877–78 Türk-Rus Savaşı sırasında okulda
görev yapmakta olan rahibeler askerî hastanelerde
görevlendirilmişlerdir. Yaralı askerlerin tedavisi amacıyla hastaneye
dönüştürülmüş olan Beylerbeyi Sarayı'nda görev yapan 6 Saint-Benoit’lı
rahibe koleraya yakalanarak hayatlarını kaybetmişler; zamanın
sadrazamı Ahmet Vefik Paşa, okul müdürü Eugène Boré'ye bir mektup
göndererek bu kayıplardan duyduğu derin üzüntüyü dile getirmiş ve
minnet duygularını ifade etmiştir. Savaşın Türkiye'nin aleyhine
dönmesi üzerinde Balkanlardan başlayan göç akını sırasında, okul
yatakhaneleri muhacirlere tahsis edilmiş, ayrıca halka ücretsiz yemek
dağıtılmıştır.
Zamanla yıpranmış ve yer yer yanmış okul binaları tamamen yıkılarak
1875–1880 yılları arasında bugünkü haliyle inşa edilmiş ve Fransa
Büyükelçiliği adına tapuya kaydedilmiştir. Okul binaları halen
Büyükelçiliğin gayrimenkulüdür. Binanın mimarı, eski bir
Saint-Benoit’lı olan ve Paris'te mimarlık eğitimi gören Alphonse
Cingria'dır. Okulun ana bahçesine bakan saat, 19 Mayıs 1880 günü saat
12.00’de törenle çalıştırılmış ve inşaat resmen tamamlanmıştır.
23 Aralık 1895 tarihinde okulda bir tiyatro salonu açılmış ve
Türkiye'deki tüm Fransız okullarında olduğu gibi, Saint-Benoît'da da
tiyatro kolu en çok önem verilen öğrenci aktivitesi olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu'nun
savaş halinde bulunması nedeniyle okul 18 Kasım 1914 tarihinde
kapatılmış, Fransız din adamları yurtdışına çıkarılmış ve okul
binaları askerî hastaneye dönüştürülmüştür. Okulun dış cephesi bu
dönemde, hastane rengi olan sarıya boyanmıştır. Kısa bir süre sonra
ise binaya İstanbul Erkek Lisesi yerleşmiştir. 1919 yılında Fransız
rahip ve rahibelerinin dönüşüyle Saint-Benoît Lisesi 594 öğrencisiyle
tekrar açılmıştır.
1921 tarihli Ankara Antlaşması ve 1923 tarihli Lozan Antlaşması
sırasındaki mektup teatisiyle Fransız eğitim, sağlık ve din
kurumlarının devamı garanti altına alınmış ve böylelikle Saint-Benoit
bugünlere ulaşabilmiştir. 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat ve 1935
tarihli Özel Eğitim Kurumları yasalarıyla tüm yabancı okullarda olduğu
gibi Saint-Benoit'da da önemli değişiklikler gerçekleşmiştir. Her
şeyin başında okul binalarında dinî sembollerin, yabancı devlet
adamlarına ait fotoğrafların ve bayrakların bulundurulmaları
yasaklanmıştır. Ayrıca Türkçe, Tarih ve Coğrafya derslerinin Türk
öğretmenlerce Türkçe olarak okutulması kuralı getirilmiştir. Bunun
dışında okulda Müdür Başyardımcısının da mutlaka Türk olması koşulu
konmuştur.
Okulun girişinde bulunan ve Fransa Büyükelçisi Salignac Baronu Jean de
Gontaut-Biron ile Macaristan ulusal kahramanı II. Rákóczi Ferenc'in
mezarlarını da barındıran kilise, 1929 yılında onarılmıştır.
1931 yılında yabancıların ilkokul açmalarının yasaklanmasıyla
Saint-Benoit İlkokulu kapanmış ve kurum eğitime ilkokul sonrası iki
sene hazırlık (o zamanki adıyla ihsarî), üç sene orta ve üç sene lise
olmak üzere toplam sekiz yıllık bir okul olarak devam etmiştir.
1930'larla beraber daha önceleri öğretmenlerin büyük çoğunluğunu
oluşturan Fransız rahip ve rahibelerin sayısı yavaş yavaş azalmış
ancak müdürler hep Lazarist teşkilatına mensup bir rahip olmuştur.
Türkiye'de öğrenci kulüplerinin kurulmasına öncülük etmiş okullardan
biri olan Saint-Benoît Lisesi, daha 1950'lerden itibaren Gezi Kolu,
Spor Kolları gibi aktiviteler geliştirmiştir. 1948 yılında kurulmuş
olan Satranç Kolu, her sene düzenlenen İstanbul Liselerarası Satranç
Turnuvalarında 1959 yılına kadar aralıksız birinci olmuştur.
Disipline ve öğrencilerinin kılık-kıyafetine verdiği önemle tanınan
Saint-Benoît'da uygulanmakta olan kurallar zamanla gevşemiş ve
disiplin diğer özel okulların düzeyine inmiş olsa da, 1960'lı yıllara
kadar geçerli olan bazı cezalar (500 satır yazma cezası; okul içinde
Türkçe konuşma yasağı ve bu yasağı çiğneyenlere verilen boynunda dev
bir paslı anahtar taşıma cezası; dersten sonra retenu'ye kalma cezası)
eski mezunların hatıralarında yaşamaktadır.
1974 yılında okulun yatılı bölümü kapatılmış ve kurum tamamen gündüzlü
hale gelmiştir. Yine bu dönemde, okulun kız bölümünde yer alan şapel
kapatılarak, kız bölümünün öğretmenler odası olarak düzenlenmiştir.
1976–1977 eğitim yılında kısa süreli de olsa bir öğrenci gazetesi (Thème)
yayınlanmıştır.
1987 yılında Kız ve Erkek bölümleri birleştirilmiş ve karma eğitime
geçilmiştir. Bu dönemde öğrenci sayısı toplam 1600'e ulaşmıştır. Aynı
yıl, okulun din adamı olan son müdürü Père Yves Danjou, 1977 yılından
beri sürdürmekte olduğu görevinden ayrılmış ve okula din adamı olmayan
ilk Fransız müdür olarak Michel Goupil atanmıştır. Okulun şimdiki
müdürü ise, 2002 yılından beri görevde olan Luc Vogin'dir.
1991 yılında ÖYS'de kolaylık sağlamak amacıyla daha önce Fransızca
okutulan Psikoloji, Felsefe ve Sosyoloji dersleri Türkçeye çevrilmiş
ancak Fizik, Kimya, Biyoloji, Geometri ve Matematik dersleri Fransızca
olarak devam etmiştir.
Saint-Benoit tıpkı diğer Fransızca eğitim yapan özel liseler gibi,
1992 yılında kurulmuş olan Galatasaray Üniversitesi'nde özel bir
kontenjana sahiptir.
1995 yılında okulun felsefe öğretmenlerinden Nuran Direk'in
girişimleriyle ve Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alınan izinle kurulan
Felsefe Kulübü, türünün ilk örneği olarak yurt çapındaki diğer
ortaöğretim kurumlarına da öncülük etmiştir.
Okuldaki dispanserde hemşirelik yapan Fransız rahibelerin azalması
nedeniyle 1998 yılında Suore di Carita dell'Immaculata Concezione di
Ivrea (kısa adıyla les Soeurs d'Ivréa) teşkilatına bağlı, daha önce
İtalyan Hastanesi'ni yönetmekte olan İtalyan rahibeler de dispanserde
çalışmaya başlamışlardır. Dispanser, 2002 yılında Sen-Benua
Polikliniği adıyla T.C. Sağlık Bakanlığı'ndan onaylı bir sağlık
kurumuna dönüşmüş, sadece okul öğrencilerine revir hizmeti vermekle
kalmayıp Galata semtindeki fakir ailelerin de sağlık hizmetlerini
Caritas Internationalis'in desteğiyle ücretsiz olarak görmeye
başlamıştır.